Translator

Monday, November 14, 2011

Bende İnsandım

 Gülüyordum, güler yüzlüydüm,
 Yavşak olma dediler,
 İyiydim, enayi olma dediler,
 Cömerttim, daha çok dediler, çaldılar,
 Hep yanlarındaydım, yalnız bıraktılar,
 Herkes gibi hatalarım oldu,
 Ezmek için geri zekalısın dediler,
 Aşığım dedim, aşk mı dediler, güldüler,
 Başarmak içim kendi yolumda çalıştım,
 Kıskandılar, sırtımdan vurdular,
 Alçak gönüllüydüm, alçaksın dediler,
 Yardımseverdim, yardım istedim,
 Yüzçevirdiler,
 Ya bir bakın dedim,
 Yürü git işine dediler,
 Bende İnsanım dedim,
 Öyle değil, Böyle İnsan ol dediler,
 Bende İnsandım,Öldürdüler.


 
 

  

Wednesday, November 9, 2011

#10 KASIM# / # NOVEMBER 10 #

          ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ

         Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

         Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

         Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.


                                                                           Mustafa Kemal Atatürk




(alıntı)

Wednesday, November 2, 2011

Diyojen (Diogenes)'den Uyarlama ( Adalet )

     Filozof Diyojen bir gün gündüz vakti elinde fenerle sokakta dolaşıyormuş ve insanlar O'na sormuş "Ne arıyorsun" ? diye. O'da "dürüst insan arıyorum" demiş. Bunu "Adalet arıyorum " diye biliriz. Çünkü Türkiye'de yıllardan beri süren HUKUKSUZLUĞUN yani HUKUK MU GUGUK MU  söyleminin ayyuka çıktığı dönemden geçiyoruz. Rusya'dan beter bir durumdayız. Niye Rusya bilmiyorum.
     Aslında Hukuk taa yıllar önceden yara almaya başlamıştı ve tedavi edilmediği için buralara geldi. Rüşvet, Baskı, Adam Kayırma sürekli güçlüden nüfuzlu  insandan yana olma, Türk Hukuk'unda iltihaplı yaralar oluşturdu.Biz Hukuku eski Türk Filmlerindeki Rahmetli Usta Oyuncu Hulusi Kentmen gibi kişiler tarafından dağıtıldığını zannediyoruz değil mi? Hiç de öyle değil.
   Peki bunların sorumlusu kim? Herkes. Ama en çok işin içinde olanlar.Yargıda bir haksızlık oldu mu ki bunu yapanlar Hakimler, savcılar vs... "onlara laf söylemeyin, kol kırılır yen içinde kalır" der, Yargının içindekiler ya da bunlardan nemalananlar. (Tabi ki parasal anlamda değil.)Çürük Elmaları ayıklamayı hiç düşünmezler. Barolar "Yargıyı Yargıya bırakın" der. Bir kısım Çakma Cumhuriyetçiler "Yargıyı ellemeyin" der. Bir kısım vurdum duymazlar "bana bir şey olmaz" diyenler. Halbuki Hukuk herkes için lazım ve bir gün onları da bulur. Onları bulmazsa çoluğunu çocuğunu bulur.
    İnsanlar hukuksuzluk deyince malum Türkiye'nin en çok gündeminde olan davalardan bahsediyor. Ergenekon Balyoz vs...Onlar kendilerini kurtarır.Peki güçsüzler, gariban insanlar için hukuk.Yakın Hukuk Tarihinde en çok gündeme gelen "Baklavacı Çocuklar"davası. Aslan gibi yatıp çıktılar. Ama hayatlarından çalındı. N.Ç. nin davası ayrı bir rezillik skandal dava. Daha niceleri niceleri niceleri... Hukuk herkese lazım olduğu için esas bu davalara kol kanat gerilmeli. Diğerleri nasıl olsa çözülür. Çünkü halkın hukukuna sahip çıkılmazsa, diğerlerine halk sahip çıkmaz. O yüzden kimse parasına, gücüne güveneler, etliye sütlüye dokunmayanlar bana bir şey olmaz demesinler.
     Sonuç olarak, böyle giderse Filozof Diyojen gibi elimizde Fenerle Adalet mi arayacağız? Yoksa herkes kendi adaletini verecek duruma mı gelecek?

Güncel bir not: Cumhuriyetçi kavramını yazdığım tarihten önce kiler için kullandım. Fetö yargıyı tam ele geçirmemişken! 

Tuesday, November 1, 2011

Van Depremi/ Van Earthquake


    Deprem her zaman Doğal Felaket olarak kayıtlara geçer. Ama işin gerçeği insanların hakka, hukuka, ahlaka sığınmayan hareketlerinden ve bundan dolayı gerçekleşen felaketlerden çok fazla bahsedilmez.Bahsedilse bile unutulup gider.Yardım toplama ya da etme meselesine gelince; insanların bunu matah bir şeymiş gibi, şovenist bir şekilde yapması çok ahlaksızca. Yardım, gücü yeten insanın doğasında olması gereken bir davranış olmalı. Tabi yardım yapmak için, yardım yapılmamalı.Yardım doğru şekilde, bilinçli bir şekilde yapılmalı.Kolilere yükleyip yükleyip yardım yapılmamalı sadece İlk etapta ihtiyaç ve acil olanlar yardım olarak gönderilmeli.
(depremde yıkılan hatalı binaya örnek alıntı)
      Bir de bu depremde ilk başta dedikodu bile olsa ama insanın içine şüphe düşüren ve bu şüpheden doğan bir gereklilik ortaya çıktı. Türkiye'nin nakliye helikopteri yok mu?Varsa neden kullanılmadı. Çünkü dedikodu dediğim şey Havalananının pistinin depremden dolayı kullanılmaz olduğu ve gerçek olan köy yollarının çatlaması. Bu durumda en iyi ulaşım aracı Nakliye Helikopterleridir.Türkiye bunu acilen sağlamalı.Böylelikle yardımların ulaşmasında sorun yaşanmaz ve daha sağlıklı yardım dağıtılır.
       Van Depreminde ölenlere  rahmet yaralılara şifa, yakınlarına sabır.

Hz Musa&Firavun


   ALLAH c.c. her Firavuna bir Musa gönderir. Kötüler çok şanslı. ALLAH c.c.onların doğru yola girmesin elinden geline yapıyor.Bazı kullarını onlara Rehberkılıyor. Ama ne yazık o yollan gelmeyenler Firavun gibi her şeylerinikaybedecekler çocuklarını ve sonra kendilerini. Hz Musa "Yapmayınçocuklarınız zarar görür yaptıklarınızdan" demiştir.Hz MusabunlarıFiravun'a da söylemiştir.

Hz İbrahim (s.a) ve Babası/The Prophet Ibrahim & His Father

    Hani İbrahim, babası Azer'e (şöyle) demişti: "Senputları ilahlar mı ediniyorsun? Doğrusu, ben seni ve kavmini apaçık birsapıklık içinde görüyorum." (Enam Suresi, 74) 

     Hani İbrahim babasına ve kendi kavmine demişti ki:"Şüphesiz ben, sizin taptıklarınızdan uzağım." (Zuhruf Suresi, 26)
    Babası Demişti ki: "İbrahim, sen benim ilahlarımdan yüz mü çeviriyorsun? Eğer (bu tutumuna) bir son vermeyecek olursan, and olsun, seni taşa tutarım; uzun bir süre benden uzaklaş, (bir yerlere) git." (MeryemSuresi, 46)    Şimdi bazı çocuklar Hz. İbrahim'i örnek alıp babasını  uyarıyorsa suçlu mudur? Hz. İbrahim İlah konusunda babasını uyarıyor diye mi halkıdır? Hz. İbrahim babasını başka bir konuda uyarsa haksız mıdır?
    İnsanın babasının etrafında Müslüman geçinen Münafık ve açgözlüler olursa yapacak bir şey yok.

Azmettiricilik Hakkında Bir Hikaye(Vicdan)

       Ülkenin birinde Padişah, devlet yönetimindeki taht kavgaları önlemek amacıyla kardeşlerini öldürtüyormuş.Olay bitince padişah, bu CİNAYETİN kefareti olarak katili, annelerine teslim ediyor, o da padişahın gözü önünde katilin karnını yarıyor ve kendi elleriyle intikam alıyor.
     Olayın özü şu. Kendileri hiç de iyi olmayanlar, gerçekleştirdikleri kötü eylemlerden, gerekli olanı sağladıktan sonra, içleri gayet rahat, işe biraz,İYİLİK, DÜRÜSTLÜK karıştırmaktan hoşlanırlar. Bir karşılık veriyor,vicdanlarını temizliyorlarmış gibi. Üstelik bu korkunç kötülüklere alet ettikleri kimseler kendilerini suçluyorlarmış gibi geliyor onlara. Onların yok olmasını isterler ki YÜZ KARASI İŞLERİN DELİLİ, TANIKLIĞI,  SİLİNSİN GİTSİN.( ALINTI )
    Yani işin daha özü insanlar kötülük yaptığını bildiği insanın yüzünü görmek sesini duymak istemez.  Bazı insanlar borçlu olduğunu sevemez. Şunu hep başkalarına atarlar.(Ör: ben yapmadım. avukat yaptı)Bir de kendisine dokunmayacak ama insanlara büyük gelecek iyilik yapı yaptığı pisliği örtmek ve halkın gözünde kahraman(sahte) olmak. İyi de ALLAH görmüyor mu? Kendisi rahat yaşatacak ama öldükten sonra aldığı AH'larla çocuklarının nasıl yaşayacağını bilememek.

Milletin Derdi Ne?/What're the people's problem?


        Bazı insanlar vardır;bir gruba, cemaate buna bağlıideolojiye sahip-üye olurlar. Kötü bir şey midir(?) bunu yapmak.Hayır kötüdeğildir. Ama niyet nedir?. Kimileri samimidir.Gerçekten inanırlar bağlıoldukları gruba. Onun için çalışırlar. Bazıları bakarlar sadece onlarınarasında yer bulurum diye üye olurlar. Bazıları menfaatlerine uygundiye olurlar.
      Burada, bu insanların aslında yukarıda belirttiğimsosyalleşmeler niyet ve kişilikleriyle ilgilidir.Niyetlerine ve ne kadar sağlamkaraktere sahip olduklarına bağlıdır.
       İnsan sağlam Müslümandır; o yüzden muhafazakar birgruba üye olur.Samimidir.Onun için çalışır. Bazıları vardı. Her türlü haltıyer, yetim dul hakkı,  hile hurda vesaire ... Münafık'tır yani. Onunniyeti yaptıklarını; "O" çatı altında örtmek istemesidir.Yaptıklarında bir şey yok ama kendini iyi gibi gösterip, kötü şeyler yapmasıyani insanları kandırması.
       Bazıları vardır; "medeni" gruba üyeolurlar.Kendi aralarında "cemiyet" derler. Çok medeni gözükürler. Amabunu hayatlarına yansıtmazlar.İcraata dökmezler. Davranışlarına dökerler. Birhaltmış gibi davranırlar, konuşmalarına yansır. Hava yaparak atarak konuşurlar.Parasız kaldıklarında ona buna gidip yardım isteseler iyi, ağlaşırlar. Ama bumedeni insanlar, yardım nedir, konuşmak, insanlara bir şeyler öğretmek anlatmaknedir bilmezler. Aslında "fasondurlar."
      Bazıları vardır.İlericilikten bahseder.Hukukunüstünlüğünden bahseder. Hep iyisini ister. Mesela çocuklarını en iyi okulagönderirler, iyi arkadaşlar edinsin diye. Keman dersleri aldırırlar, farklarıolsun diye. Ama mahkemelerde her türlü pisliği yaparlar. Ama kendilerine birşey olmasın diye "Hukuk" derler.Aslında "zavallıdırlar".
      Bazıları vardır; "eşitlikten emekçilikten "bahseder. Ama zengin olmaktan, zengin olma isteğinden, en iyi yerlerdegezmekten, zengin arkadaş edinmekten geri kalmazlar.Ama insanların yediğineiçitiğine bakar,insanların ekmek kapıları elden gittiğinde kıs kıs gülerler.Sanki kendileri çalışanlarına çok maaş veriyormuş gibi. Sanki gerçektenemekçiymiş gibi.Aslında servet düşmanlarıdır.
       Aslında nedir bunların derdi. "PARA".Sadece safını belirleyip "PARA" sahibi olmak. Kimi Münafıklıkla namazkılıp para sahibi olma yolunu bulmuştur.. Kimi medeniyet içinde olup parasahibi yolunu bulmuştur. Kimi eşitlik diyerek para sahip oma yolunubulmuştur.Kimi yalakalıkla sahip olma yolunu bulmuştur. Niyet budur. Karaktermeselesine gelince eziklik, küçük şehir insanı olma, kıskanma, egom var ama birhalt olmuyorum, nankörlük, vefasızlık geçmişini unutma vardır.İşte burdurmilletin derdi.

tanıdık Arkadaş DOST / familiar Friend BUDDY


 Birazda genel yazalım.Kadın ya da erkek farketmez, bazı insanlar birbirlerini bilirler.İsimlerini,az çok kim olduklarını...Yolda ya da bir mekanda karşılaşırlar; hal hatır sorarlar, ayaküstü ikimuhabbet ederler.Bunlar tanıdıktır.Bazı insanlar vardır; tanıdıktan daha çokbilgiye sahiptir, ailelerini tanırlar, gezip tozmuşluğu, oturup kalmışlığı azçok anıları vardır.Bunlar arkadaştır.Bazı insanlar tanıdık ve arkadaştan dahaileridir.Bir elin parmağı kadar bile değildir.Onlar mutluluklarını, sırlarınıpaylaştıkları kadar dertlerini de paylaşırlar, dertlerine elinden geldiği kadaryardım ederler, kin gütmezler, kıskanmazlar, yalan söylemezler, bir şeysaklamazlar, surat çevirmezler, ağzından çıkan laflara dikkat ederler, arkadankonuşmazlar, kuyusunu kazmazlar vs... Bunlara dost denir. Diğerlerini mevki yada para ile bulabilirsiniz ama DOST'u bulamazsınız.

Matrix: Mehdi Christ Meşiah


http://tr.wikipedia.org/wiki/Matrix_(film) sitesinde alınmıştır.
     Birazda farklı şeyler yazalım. Matrix filminde, yaşadığımız Dünya sanal ,uyuyan insanlar, kandırmacalar...Gerçek başka (diğer alem) dediler; Türkiye'deki ilim insanları. Dünya'da nasıl algınlandı o zaman bakmadım. Ama Türkiye'degerçeği tam olarak söylemediler.     Şöyle ki: Filmin senaristive yönetmeni olan Andy Wachowski,Lana Wachowski kardeşler Yahudi . Yahudilikdini yani Tevrat Mehdi den bahseder. Daha doğrusu Mesih diye.( Meşiah) İncil'de de vardır.(Christ) Wachowski kardeşler filmi bunun üzerine kurmuşlar. Neo( Tek) Sadece "O" anlamında kullanılmış. Yani Neo Mehdi. Hz İsa iseMorpheus. Çünkü filmde tanıtma ve tanışma sahnelerine bakarsanız, MorpheusNeo'dan üstün.Hz İsa Mehdi'den üstün. Ama Hz İsa Mehdi'ye her şeyi yaptıracakkişi. Filmde de böyle Morpheus Neo'ya "O" sensin diyor. AllahMehdi'ye bir anda Rahmet verecek ve Hz İsa ile ortaya çıkacak.Öyle söyleniyor.Filmde de öyle olur.

KANSER DOST-DÜŞMAN / CANCER FRIEND-ENEMY


      Öyle bir hastalıktır ki Kanser, aniden gelir; Nezle, Gripzannedersin, geçmez; doktora gidersin "ŞOK". Kişiden kişiye değişir,Kanser.Eskiden varmış ama günümüz iletişim aracılığı ile daha çabuköğreniliyor.Ama bir fark var. Eskiden yaşlılar daha çok yakalanıyordu, zamanlaorta yaş ve gençler.   Diğer taraftan öyle bir hastalık ki hem hastalığıyakalanan hem de yakınları için  "DOST-DÜŞMAN" ayırmahastalığıdır. Evet aynen öyle.Dostlar üzülür, yardımcı olmak isterler, maddimanevi çıkarsız.Kişileri düşünürler. ne olacak kendisi,ailesi diye.Samimidirler. Bunu sözle söyleseler bile moral olur. Zaten ağızlarındançıkarken cümleler anlaşılır.    Birde bıyık altından kıs kıs gülenlervardır.Nasıl olsa çok yaşamıştı, iyi yaşamıştı, Dünyalığını yapmıştı derler.Adamın parası işi ne olacak derler. "KAFAYI YEDİ" derler,"Haindir", onlar. "Kurttur" onlar, "LeşKargasıdır", onlar."Hırsızdır" onlar, "bak ne hale düştün diyenlerdir"onlar. Ama ya kendileri "O" hale düşse. Düşmeyeceğinin garantisi varmı? Ama onlar o hale düşse "ağlaşırlar", "bağırırlar","çağırırlar", "ölüyoruz", derler, yakınırlar çünküacizdirler. Aslında hatırlamak istemezler yaptıklarını. "Korkaktır",onlar, her şeylerinin kaybedecekleri için.    İşte böyle birhastalıktır;Kanser. Kötü hastalıktır, ölümcüldür ama daha ölümcül olanıçevrenizdekileri ayırt etme, edememe vardır DOSTU DÜŞMANI...         Bir Hadis: "Kim bir kardeşini, bir günahsebebi ile ayıplarsa, o günahı işlemedikçe o kimse ölmez".Hz Muhammed(s.a.v) "Kınamayınız, kınadığınız şey başınıza gelmedikçeölmezsiniz" sözü, kaynaklarımızda Hadis olarak geçmektedir. (Tirmizi,Kıyamet, 53, no: 2507; Beyhaki, Şuabu'l-İman, 5/315, no: 2778; Bkz:Keşfu'l-Hafa, 2/265) Ancak Hadisin zayıf olduğu bildirilmiştir. (bk. Tirmizi,Kıyamet, 53) 

Diğer Yazılarım/My Other Articles

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...