Translator

Monday, July 30, 2012

Sanatçılarımız

  Bizim sanatçılarımıza, neden kötü davranırlar ya da sanatçılar ne kadar entelektüel, hümanist, fikir babası,toplum önderliği görevini üstelendiği kadar birbirlerine sahip çıkmazlar?Neden?
resim 123movies.info dan alıntıdır.

   Bunu bir çok örnekle anlatabiliriz. İlk sorunlar mesela, "Yeşilçam" Oyuncularıyla başladı. Kim mesela? Erol Taş Büyük Usta. Kötü karakterleri oynayan, kötüyü bize en iyi  şeklide anlatan, iyi kalpli, "Koca Yürekli" insan. O'nun gecenin bir göründe uykulu uykulu, siyah beyaz ve renkli "Eski Türk Filmleri" denen muhteşem filmlerini izledim. Ama unutamadığım bir görüntü vardı 90 yılların başında, 10-12 yaşlarında Erol Taş ile bir kahvede yapılan röportaj, O zamanlar tabi tam bilmiyorum nasıl biri ama ailemdekiler ile merakla O nu izliyorduk. "Büyük Ustayı" .Meğer kahve O'nun O işletiyormuş. Ekmek parası kazanmak ayıp mı? Hayır.  Bugünküler cafe restaurant işletiyor. O kendi kafasına göre kahve işletiyordu. Ama belirttiğim gibi ekmek parası için zor geçindiğini söylüyordu, hatırlıyorum.Kahve açmak çok pahalı işletmesi para getirmeyen bir iş.Sinemadan kazandğım parayla ancak çocukları  okutup, karınlarını doyurdum diyordu. İşte Aslında sanatçılarımıza verilen değer.  Maddi olarak da hiçbir şey vermiyoruz. Yaklaşık 600 film.Sadece şöhretlere.Bu basit bir örnek.
http://www.itusozluk.com/gorseller/sami+hazinses/35466
   Peki diğer emektarı Sami Hazinses, huzur evinde kötü şeklide bulunan 75 yaşında ölen Aliye Rona. Sayılması uzun süren filmde oynamış. Türk Tiyatrosu'nun "Divası" 64 yaşında maddi zorluk içinde ölen Cahide Sonku. Birde Müjdat Gezen muhasebecisiyle sorun yaşan ve evini sürekli ipotek ettirerek okul açan ve tiyatroyu yaşatmaya çalışan insan.Bunlar belirli dönemlerden örnekler.Tabi önemli bir sorun olan  "Sansür" meselesi ayrı bir konu.
resim meleklermekani.com alıntıdır.
     Son olarak Nurseli İdiz. Aslında yazıyı yazmama sebep olan O. Gazetedeki fotoğrafları çok kötü görüntüler.Nurseli İdiz'in oyuna gitmiştim yakın zamanda Can Gürzap'la oynadığı. Güzel bir oyundu. Çok güzel oynuyordu Nurseli İdiz.Özellikle ses tonundaki hakimiyet harikaydı. Bu halde olması kötü. Bir çok yorum yapılmış. "Devlet sahip çıksın" diye. Bence komik. Vatandaşlar sahip çıkıyor. Çünkü oyunları full çekmişti. Peki ya meslektaşları. Onlar sahip çıkıyor mu? O'da şöyle bir şey söylemiş: Muhasebeci . Bu doğruysa nedir bu muhasebeci sorunu? Herkes hesap kitap mı bilecek? Sanırım kanunlarımızda da şöyle bir açık var. Siz muhasebeciye vekalet veriyorsunuz , iş yapsın diye. O işini yapmadımı, kabak size patlıyor, muhasebeciye değil.Esas devlet bununla ilgilenmeli.
    Bu konu yaz yaz bitmez. Daha kimler var. Ama benim sevdiğim ve ötelenen Hülya Avşar'ın bir sözü var. O'nunla bitireyim. "Sanatçıdan dost olmaz" demişti. Doğru mu?
     

Tuesday, July 24, 2012

İş Yapmak

    Türkiye'de kaç tane insan, kendi yaratığı bir proje ile ya da fikir ile bir iş yapama başlamış ya da yaptığı işte o dahi proje  ve fikir ile bir yere gelmiş.Başka taraftan bakarsak eğer,  projesi ya da fikri olan bu ülkede bir yere gelebilir mi? Bir yere gelmek için illa birilerinde icazet almak gerekir mi?Türkiye baktığımız zaman hep yabancı ortaklı şirketler en üst düzeyde. Kim verdi bu ortaklıkları onlara? Verilmesine sebep olan kriter ne idi?Bunlar hep bilir fakat detaylar bilinmez bilinmesi istenmez ya da inkar edilir. O yüzden Türkiye hep bir yerler bağımlıdır.
    Bir gün bir iş adamı ülkede sıkıyönetim var ithalat yapmak ister . Yapmak istediği ithalat malına ihtiyacı vardır. Fakat yasaklarda vardır.Adam tanınmış, alır hemen randevuyu. Adam koyar bir "James Bond " paraları, gider o yerin sorumlusuna.Yani rüşvet. Makam sahibi olaydan habersiz. Kahve içerken, iş adamı açar konuyu. Böyle böyle der, çantayı uzatır. Vay sen misin rüşvet teklif eden "s*ktir" der, makam sahibi. İş adamı yüzsüz "ne sinirleniyorsunuz, bir üste gider çanta biraz büyür o kadar"der. Makam sahibi "s*ktir ulan" diye tekrarlar.Fakat iş adamı dediğini yapar bölge sorumlusuna gider. Ama yanında "bavulla". İşi bitirir.Evet belki o ithalat lazım. Peki aynı işi yapmakta olan fakat rüşvet veremeyen ne yapacaktı. Fabrikayı kapatıp gidecekti. Ve o adam tekel olup en zengin olacaktı.Kaldı mı aynısı? Belki sadece bir kaç şekil değişikliği.
    Bir gün yine iki iş adamı sohbet ederken, biri sorar "aga!  ne kadara mal ediyorsun fabrikayı". Cevap "A'dan Z'ye teşvik. Hatta teşvik fazla geldi fabrika toz kalkmasın  ( dikkat daha kaba inşaat yeni bitmiş ve a'dan z'ye dediği fabrika ofislerin kırtasiye malzemeleri dahil her şeyin siparişi ve parayı verilmiş) diye girişe asfalt bile döktürüyoruz". "Yuh" de mi? :)) Evet o adam en zenginler arasında. Ki o fabrika ı yapacak kendi parası en azından yarısını koyacak parası var. Belki o teşvikin yarısı, başka iş adamına verilse, o da iş yapacak. Ama ne yapacak fabrikayı kapatıp gidecek.
   Yukarıdaki örnekleri çoğaltabilirim. Bu adamlar geldikleri seviye bile kendi kendilerine gelmediler.Hele holdingleşmiş mafyacıklara hiç girmiyorum. (Belki girerim)Ama sıkmamak ve okuyucularımın da bildiğini bilerek uzatmıyorum.Benim ki hatırlatma gibi bir şey. Türkiye'de klasik bir soru olarak ya da komik bir soru olarak " neden Bill Gates'ler ya da Steve Jobs'lar" çıkmıyor" sorulur. Aslında çıkarttırmıyorlar da ki herke biliyor ama soru bu şekilde sorulmuyor ya da sorulamıyor. 
   Maalesef , yukarıda bahsetti iş adamı tipi hani şu bazı Üniversitelerde  konuşma yapan bazı iş adamları ya da belki patronlarımız (ama bazıları)  çoğunlukta olan iş adamlarıdır.Bana Türkiye'nin olması gereken durumdan çok uzakta olması bu adamlarla iş birliği için olan yöneticilerdir.
    Son bir ek. Türkiye'de iş yapma mantığı rakibimden nasıl daha iyisini yaparım değildir de, nasıl ayağını kaydırırım mantığıdır.( Yine bazılar için diye belirtmek zorundayım. Siz anlarsınız.)
   

Sunday, July 22, 2012

Eğitim Şart Mı ?

     Birazda iş dünyasından yazılar yazalım.Yazacağım olayın Dünya'da da, az benzerlik gösterse de örnekleri var. Tabi ki size Türkiye olayı anlatacağım.Hikayenin içinde iki esas kahraman var. Biri Genel Müdür( bir nevi Ceo) diğeri, o şirketten iş alacak ya da iş yapacak X kişi.Şirketin sektörünü yazmıyorum. Yazmak istemiyorum. Ama şirket Türkiye'nin, sektöründe en büyüğü hatta birçok şirketi var ama anlatacağım yıllar itibariyle 90'lar ortası ve şirket daha Holding olmamış. X kişi ise kendi alanında uzman.Kendi işinin patronu.Birçok vergi rekortmenliği olan bir insan.
    Bir gün X kişiye telefon gelir. Malum şirket kendisiyle görüşmek ve iş teklif etmek ister. Yalnız karşı taraf direk X kişiyle konuşur ve O'nunla görüşmek ister daha doğrusu tanışmak. Randevular verilir. X kişi randevunun verildiği tarih geldiğinde şafak vakti arabasına atlar ve şirketin bulunduğu şehre gider. Randevu saatinde orada olur. Saat 10. İlk görüşme şirket sahibi ile yapılır. Bu bir tanışma görüşmesi ve fikir alışverişi görüşmesidir. 45 dakika sürer. Görüşme biter, patron odasının kapısında X kişiyi genel müdürüyle görüşmek üzere tanıştırır ve "siz genel müdürümle teknik detayları görüşürsünüz"der. İş yüzde 90 alınmıştır.
    Teknik detaylar görüşülmek üzere müdürün odasına geçilmiştir. X kişi tabi ki işinin gereği kendini "tanıtmak"  yani bir nevi kendini ve işi nasıl yapacak "pazarlamasını" iyi yapmak için güzel ayrıntılı bir dosya hazırlamıştır. Ağzı da iyi laf yaptığı için teknik görüşmeden çok samimi sohbet havasında geçer görüşme.
    İşte bu samimi havaya dönüşen bu sohbet sırasında, Genel Müdürden, X kişinin hiç sorulmasını istemediği bir soru gelir. "Ya X bey çok merak ettim ne mezunusunuz"? X kişi şöyle ayak ayak üstüne atar,geriye yaslanır, sağ elini saçına götürür, saçını tarar gibi okşar ve "Hayat Üniversitesi Mezunuyum" der.Genel Müdür kahkahayı basar. Şaka yaptığını zanneder. "Allah Aşkına ne mezunusunuz "der. X kişi bu soru üzerine  O'nun alay ettiğini zanneder ama aslında öyle değildir. Genel Müdür samimidir, anlamamıştır. X kişi sol konulu Genel Müdürün masasına dayar, hafif eğilir ve "Hayat Üniversitesi" diye tekrarlar. Genel Müdür bozulur. Bu sefer X kişi "alay ediyor" diye düşünür.Ve "nerede bu Hayat Üniversitesi hiç duymadım"der. X kişi "fabrikadan çıkın köşeyi dönünce orada başlıyor" der ve "Dan" jeton düşmüştür. X kişi üniversite mezunu değildir.  Genel Müdür şaşırmıştır. Çünkü kendisi Türkiye'nin en iyi üniversitesinden mezundur.X kişi esas bombayı patlatır. "Ben ilkokul mezunuyum" der.Bir şok daha. Kapıda son model Mercedes, müthiş kariyer, vergi rekortmeni, emrinde çalışan insanlar, müthiş referanslar. Dahası karşısında ki kişi düzgün konuşan, işinde bilgili, iyi giyimli, hazırladığı dosya ile en değme üniversiteliye taş çıkartır. X kişi bir kez daha hayranlık kazanmıştır. Sohbet bitmez, devam eder. Hatta Genel Müdür "size şu organize sanayideki yeni yatırımımıza da göstereyim oradan yemeğe gidelim"der.Hay hay denilir ve yola çıkılır.İş yüzde 100 alınmıştır. Hemde uzun vadeli. Yılda kazanılacak hatırı sayılır para ve harika müşteri referansı.
  .Hayat herkese eşit değil, herkesin hayatı kendine.Kimileri okuyarak bir yere geliyor,  kimileride çalışarak. Tabi arada fark var mı? Elbette. Okuyarak hayat felsefi edinenler, okuyamayıp çalışarak hayat felsefesi edinenlerin farkı açıkça belli oluyor. Tabi ki buna girmeyeceğim. Burada anlatmak isteğim "İŞ".Yani Eğitim Şart Mı?
   
  

Thursday, July 19, 2012

Volkan Konak(çılar) Buluştu

Açık hava konserleri özellikle yaz konserleri güzeldir.İzmir'in yaz konserleri adreslerinden biri İzmir Kültürpark Atatürk Açıkhava Tiyatrosudur.Bu seferki konser seyrimiz Kuzey'in Oğlu Volkan Konak.Ufakta olsa birkaç video ve resim. İyi seyirler.Volkan Konak'a bu güzel konser için teşekkürler.
(Not: Belirtmem gerek, ticari amaçlı değildir. Güzel bir anıyı paylaşmaktır amaç.)










Tuesday, July 17, 2012

Ördek ve Havuz

   Bir gün bir söz duymuştum.Kimileri ördektir, havuzu yoktur, kimilerinin havuzu vardır , ördek değildir.Şu anlama geliyormuş. Yani ördek olupta, yüzecek havuz yokmuş, kiminin havuzu olmasına rağmen ördeklik yapmazmış. 
   Buradaki ördek aslında insan. Kıskanç, haddinden fazla hırslı, kötü ruhlu, isyankar, açgözlü, haline şükretmeyen daha fazlasını isteyen, görgüsüz, dedikoducu,hırsız, kendini bir şey sanan vs... Kısaca zavallı.Tabi ki çok şirin ve tatlı olan ördeğin bir suçu yok. Ama ördekler,-yürüyüşlerinden herhalde- bir şey arar gibi yürürler ya, işte o yüzden yukarıda belirttiğim özelliklere sahip olan insanlarda, o kötü karakteristik özeliklere sahip olan insanlar da kendini göstermek için havuz ararlarmış.Bu insanlara mutlaka hayatta rastlarız. Mesela magazin Dünyasında  görürüz. Bir şey oldumcuklar.İşte o ördekler havuzu bulunca cuup dalarlar ve o küçük kuyruklarını sallaya sallaya yüzerler.Ördek oldum sanırlar.Artık havuzları var sanırlar. Ama hayat öyle değil. Çünkü bir gün ya avlanırlar ya da havuzun suyu biter

    Havuzu olupta ördek olmayan. İşte onlar gerçek insanlar. Basit şeylere tenezzül etmezler. Gösterişi sevmezler, kıskanmazlar, ne oldum demezler, iyi insanlardır. hatta enayi derecesinde vs... Böyle mi olmaz lazım peki çevrede havuza meraklı ördek çoğalınca. Bazen Hayır.Çünkü havuzu varsa sahip çıkacaksın. Birazda kullanmayı bileceksin ki, ördekler haddini bilsin. 
    Siz siz olun havuzunuza sahip çıkın ve ördeklerin yüzmesine izin vermeyin. Tabi ki gerçek ördekler hariç.

Monday, July 9, 2012

Sorun Teknikmiş!

Blogdaşlarım geçen günlerde yazdığınız bazı bloglara yorum yapmıştım. Yorumların görünmediğini fark ettim. Biraz korkutm. Yayınlamıyorsunuz diye:) Sorun teknikmiş.Chrome üzerinden bağlanıyorum. Bazen böyle sorunlar oluyormuş. Sizinde başınıza gelibilir. Chormedan yorum yazamadığım içim Mozilla üzerinde bağlandım ve yorumlarımı oradan yazabiliyorum.Bilginize.

Sunday, July 8, 2012

Sanırım Sorun Var!

Değerli blogdaşlarım, yazdığınız bloglara yorum yazıyorum. Ya yazdığım yorumları beğenmiyor ve yayınlamıyorsunuz )) ya da teknik bir sorun yüzünden yorumlarım size ulaşmıyor.Bilginize.

Sunday, July 1, 2012

Biraz Fotoğraf Resitali








Kanadı Sakat Kuzgun 3

   Kuzgun bir mucize şekilde iyileşti, kendi kendine ve uçmaya başladı. Bazen basından hayvanların vefa haberlerini okuruz ya. İşte bir örnekten bizden. Kuzgunumuz ara sıra bahçemize gelip, yere konup,bize vefa örneği gösteriyor.Umarız bir daha yaralanmaz. 

Diğer Yazılarım/My Other Articles

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...