Translator

Sunday, July 22, 2012

Eğitim Şart Mı ?

     Birazda iş dünyasından yazılar yazalım.Yazacağım olayın Dünya'da da, az benzerlik gösterse de örnekleri var. Tabi ki size Türkiye olayı anlatacağım.Hikayenin içinde iki esas kahraman var. Biri Genel Müdür( bir nevi Ceo) diğeri, o şirketten iş alacak ya da iş yapacak X kişi.Şirketin sektörünü yazmıyorum. Yazmak istemiyorum. Ama şirket Türkiye'nin, sektöründe en büyüğü hatta birçok şirketi var ama anlatacağım yıllar itibariyle 90'lar ortası ve şirket daha Holding olmamış. X kişi ise kendi alanında uzman.Kendi işinin patronu.Birçok vergi rekortmenliği olan bir insan.
    Bir gün X kişiye telefon gelir. Malum şirket kendisiyle görüşmek ve iş teklif etmek ister. Yalnız karşı taraf direk X kişiyle konuşur ve O'nunla görüşmek ister daha doğrusu tanışmak. Randevular verilir. X kişi randevunun verildiği tarih geldiğinde şafak vakti arabasına atlar ve şirketin bulunduğu şehre gider. Randevu saatinde orada olur. Saat 10. İlk görüşme şirket sahibi ile yapılır. Bu bir tanışma görüşmesi ve fikir alışverişi görüşmesidir. 45 dakika sürer. Görüşme biter, patron odasının kapısında X kişiyi genel müdürüyle görüşmek üzere tanıştırır ve "siz genel müdürümle teknik detayları görüşürsünüz"der. İş yüzde 90 alınmıştır.
    Teknik detaylar görüşülmek üzere müdürün odasına geçilmiştir. X kişi tabi ki işinin gereği kendini "tanıtmak"  yani bir nevi kendini ve işi nasıl yapacak "pazarlamasını" iyi yapmak için güzel ayrıntılı bir dosya hazırlamıştır. Ağzı da iyi laf yaptığı için teknik görüşmeden çok samimi sohbet havasında geçer görüşme.
    İşte bu samimi havaya dönüşen bu sohbet sırasında, Genel Müdürden, X kişinin hiç sorulmasını istemediği bir soru gelir. "Ya X bey çok merak ettim ne mezunusunuz"? X kişi şöyle ayak ayak üstüne atar,geriye yaslanır, sağ elini saçına götürür, saçını tarar gibi okşar ve "Hayat Üniversitesi Mezunuyum" der.Genel Müdür kahkahayı basar. Şaka yaptığını zanneder. "Allah Aşkına ne mezunusunuz "der. X kişi bu soru üzerine  O'nun alay ettiğini zanneder ama aslında öyle değildir. Genel Müdür samimidir, anlamamıştır. X kişi sol konulu Genel Müdürün masasına dayar, hafif eğilir ve "Hayat Üniversitesi" diye tekrarlar. Genel Müdür bozulur. Bu sefer X kişi "alay ediyor" diye düşünür.Ve "nerede bu Hayat Üniversitesi hiç duymadım"der. X kişi "fabrikadan çıkın köşeyi dönünce orada başlıyor" der ve "Dan" jeton düşmüştür. X kişi üniversite mezunu değildir.  Genel Müdür şaşırmıştır. Çünkü kendisi Türkiye'nin en iyi üniversitesinden mezundur.X kişi esas bombayı patlatır. "Ben ilkokul mezunuyum" der.Bir şok daha. Kapıda son model Mercedes, müthiş kariyer, vergi rekortmeni, emrinde çalışan insanlar, müthiş referanslar. Dahası karşısında ki kişi düzgün konuşan, işinde bilgili, iyi giyimli, hazırladığı dosya ile en değme üniversiteliye taş çıkartır. X kişi bir kez daha hayranlık kazanmıştır. Sohbet bitmez, devam eder. Hatta Genel Müdür "size şu organize sanayideki yeni yatırımımıza da göstereyim oradan yemeğe gidelim"der.Hay hay denilir ve yola çıkılır.İş yüzde 100 alınmıştır. Hemde uzun vadeli. Yılda kazanılacak hatırı sayılır para ve harika müşteri referansı.
  .Hayat herkese eşit değil, herkesin hayatı kendine.Kimileri okuyarak bir yere geliyor,  kimileride çalışarak. Tabi arada fark var mı? Elbette. Okuyarak hayat felsefi edinenler, okuyamayıp çalışarak hayat felsefesi edinenlerin farkı açıkça belli oluyor. Tabi ki buna girmeyeceğim. Burada anlatmak isteğim "İŞ".Yani Eğitim Şart Mı?
   
  

2 comments:

Begonvilli Ev said...

Çarpıcı bir örnek. Kişisel görüşüme göre bunu başarabilecek yetenekte insanlar var. Bir de esaslı bir eğitim alsaydı belki genel anlamda daha da donanımlı biri olabilirdi.

EVREN KONAKÇI said...

Yorumunuz için teşekkürler.

Diğer Yazılarım/My Other Articles

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...